Son terör saldırısı üzerine yine alışılmış açıklamalar yapıldı. Ben öncelikle hayatını kaybeden insanlara tanrıdan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Güvenliğin kalmadığı ülkemizde yarın kimin başına ne geleceği belli değil. Ülkede huzur kalmadığı gibi can güvenliği de yok. Bunun pek çok sebebi var. Ama bütün bu yaşananlardan AKP Hükümeti’nin sorumlu olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
**
Ülkemizin, vatandaşımızın başına gelen terör olayları ile ilgili istihbarat zafiyeti olduğu çok açıktır. Son olayda iki PKK’lı terörist Suriye’den paramotorla geliyor, Ankara’ya ulaşıyor, silahları ve bombaları kuşanıyor. Dolmuşla Kahramankazan ilçesine ulaşıyor. Sonrasında bir taksiyle TUSAŞ‘a gidiyor ve hain saldırıyı gerçekleştiriyor. Yetkililer bütün bunları sonradan açıklayacaklarına, önceden istihbarat çalışması yapılmalı ve eylemin engellenmesi gerekirdi. Teröristlerin ayakkabı numarasını bilenlerin, böyle bir istihbarat zafiyeti göstermemesi gerekirdi.
Son derece stratejik ve ülkemizin gözbebeği olduğu söylenen TUSAŞ gibi bir kuruluşun güvenlik sistemi daha akıllıca kurulmalıydı. Eğer rakam daha fazla değilse, iki PKK’lı teröristin kuruluşun kapısından geçip idari binaya ulaşması mümkün olmamalıydı. Kuruluş önemli ama güvenliğini sağlama da bir eksiklik olduğu da ortaya çıkmıştır.
**
Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan şehrindeki BRICS toplantısından sonra İstanbul’a gelip Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde TUSAŞ‘a yapılan terör saldırısından sonra, güvenlik toplantısı yapmak gecikmiş bir karar olmuştur.
Herhalde AKP iktidarı ve avanesi bunun sorumluluğunu ilgisi olmayan kişiler üzerine yıkmaz.
**
Zaten Bahçeli’nin açıklamaları, siyasi Kürtçü muhataplarından gelen cevaplar, ikinci açılım sürecinin BOP planına uygun olarak yürütüldüğünü bize gösteriyor. Meydana gelen terörü eylemi de tüm halkı korkutup sindirmek, açılım süreci için gerekli iklimi hazırlamak amacıyla yapılmıştır. Bu noktada eylemden sonra yapılan açıklamalar, DEM Parti dahil eylemi kınamalar, yaşanan acıları dindirmez, ülkede huzur sağlamaz.
Emekli Amiral Türker Ertürk; büyük planın parçası olarak, içinde ABD’nin de olacağı pazarlık masası kurulacak, Anayasa’nın ilk dört maddesi, Öcalan’ın bırakılması konuşulacak, Erdoğan’a istediği verilecek, sonuçta Türkiye kaybedecek derken, hiçte haksız sayılmaz.
**
Bu gelişmelerin baş aktörü, yaşanan olayların tetikçisi MHP Genel Başkanı Bahçeli’dir. Bugüne kadar ayrılıkçı, bölücü siyasi Kürtçülük hareketinin karşısında olan ve mücadele eden Bahçeli, şimdi Saray’ın işbirlikçisi olarak hareket ediyor. MHP’yi Erdoğan’a kurban ediyor. Bu bağlamda açılım diyerek katil Apo’ya göz kırpması, ihaneti anlaşılabilir gibi değil.
Hele MHP’de kalan Türk milliyetçileri ve ülkücüler bu gelişmelere bir anlam veremiyor, Türk milletine kurulan kumpası ve ihaneti kabul edemiyorlar.
Nereden mi biliyorum? Arkadaşlarımdan.
**
Bugüne kadar terör ile mücadele ederken şehit olanların hakkını kimse ödeyemez. Onlar ayağa kalkıp cevap veremezler ama biz onların hakkını, dökülen kanını sonuna kadar savunacağız.
Ancak bu uğurda mücadele eden bir gazinin gözlerimi kim verecek diye yürekleri yakan isyanını da kimse gözardı edemez.