Önce son gelişmeleri aktarayım. Asgari Ücret Komisyonu üçüncü kez toplandı ama bir rakam konuşulmadı. Hemen ardından komisyona katılan işçilerin talebine Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay 29.583 TL olarak açıkladı.
Yetmez ama evet !
**
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025 yılında enflasyonu düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Bak sen! Yıllardır enflasyonu halkın başına bela edenlerin, enflasyonun düşmesi ile ilgili plan ve programları yok ama hedefleri var. Hedefe nasıl yürüdüklerine dair bir yolları yokken, böyle bir açıklamayı neden yaparlar? Sakın asgari ücreti ve emekli zamlarını düşük tutmak için olmasın!
2025 yılının halk için her anlamda daha zorlu geçeceği anlaşılıyor. Resmi enflasyon bile artarken, ücretle çalışan emekçilerin ve emeklilerin gelirleri o oranda arttırılmazsa aç kalırlar aç. Zaten bugün bile gelirleri ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak.
**
Çalışanların yarısı asgari ücretle geçinmeye mahkumken, 2025 için maaş artışlarının yüzde 20 ila yüzde 35 arasında olacağı öngörülüyor. AKP’ye yakın işveren kuruluşu MÜSİAD asgari ücretin yüzde 20 artmasının yeterli olacağını söylüyor. Yoksa faaliyetler ve fiyatlar, dolayısıyla enflasyon çok artarmış. Yuh olsun! Yapılan araştırmalardan asgari ücretin maliyet içerisindeki payı çok düşük olduğu için fiyatları artırmayacağı öngörülürken, MÜSİAD’ın bu yöndeki açıklaması anlaşılır değildir.
TÜSİAD biraz daha iyimser; asgari ücretin yüzde 35’e kadar artması, ezilen kesimlerin biraz olsun rahat ettirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Aynı zamanda gelir dengesizliğine de dikkat çekiyorlar.
AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan hem çalışanları hem de emeklileri enflasyona ezdirilmeyeceğini söylüyor ama adamların çalışmaları aksini gösteriyor. Bakalım AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği olacak mı?! Bu hafta yapılacak dördüncü toplantıda asgari ücret üzerinde anlaşılacak mı? Yoksa konu arabulucu kurula ve ardından Erdoğan’a gidecek mi??
Ocak başında emeklilerin maaş artışı ne kadar tatminkar olacak? Bunu da bekleyip göreceğiz.
**
AKP siyasi yakınlığı ile bilinen memur sendikası Memur-Sen de 2024’te yaşanan enflasyonun maaş artışlarına yuttuğunu açıkladı. 2025’te enflasyon arttışına yüzde 15 ek zam talep etti.
Gelişmeler gösteriyor ki çalışanlar ve emekliler gerçekten zor durumda. Emeklilerin durumu daha da vahim. En düşük emekli aylığının 12.500 TL’den hangi rakama çıkarılacağı merakla bekleniyor.
Şunu da belirtmekte fayda var. Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘nın açıklamasına göre; Türkiye’de 4.900.000 hane yardımlarla geçiniyor. Yani her beş haneden biri çok zor durumda. Yahu ülkeyi yönetenler ve onların adamları deveyi hamuduyla yutarken, halk mevcut geliri ile bu hayat pahalılığında ne yapsın?
Bu arada şunu da belirtmekte fayda var. Bazı belediyeler düşük emekli aylığı alan vatandaşlara pazar parası veya ikramiye adı altında yardımda bulunurken, siz anlayın emeklilerin halini.
**
İlaveten hatırlatayım; bir de halkımıza hiç yansımayan büyüme rakamları var. Aslında ülke ekonomisi büyümüyor. Bahsettikleri büyüme gerçek bir ekonomik büyüme değil, ciro veya parasal şişkinliktir. Ekonomide bütün sektörler daralırken, çalışanlar işsiz kalırken meydana gelen artış ciro artışı değilse, nedir? Bu parasal bir şişkinlik değilse, ekonomi neden gerçekten büyümüyor? Büyüme denilen şey sebebiyle insanların refahı neden artmıyor?
Neymiş ekonomi üçüncü çeyrekte yüzde 2,3 büyümüş. Fitch göre 2025’te ve 2026’da Türkiye ekonomisi büyümeye devam edecekmiş. Ancak yüzde 2-3 büyüme ne ülke ekonomisine ne de insanların ekonomisine bir katkı sağlar.
Türkiye’de büyüme doğru tarif edilmezse ve doğru ölçülmezse, ekonomi gerçekten yüzde 6-7 oranında büyümezse halkın refahına bir katkı sağlamaz. Gelirler reel olarak artmazsa, halk ekonomik krizden çıkamaz.
Olmayacak işlere, mesela Suriye bataklığın on milyarlarca dolar para gömen AKP iktidarı gitmeden, bu halkın yüzü gülmez .