Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanları öldürüldüğünde ses çıkarmayan, dövüldüklerinde oralı olmayan kişiler fırsat bulurlarsa neler yapacaklarını bir kez daha gösterdiler.
Belediye Başkanının tasarrufunda olan ve kurum içinde yaşanan bir olay sebebiyle, Zonguldak halkının oylarıyla seçilmiş, Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Tahsin Erdem’i tehdit etme cüretini gösterenler, korkarım ki yarın sayın Başkan’a bir saldırı girişiminde de bulunabilirler. Bu konuyu şimdiden kamuoyuna hatırlatarak yaşanabilecek kötü bir olayın önüne geçmek istiyorum. Onun için bunu hatırlatıyorum ve kamuoyunun dikkatine sunuyorum.
Diğer taraftan başta CHP il ve ilçe örgüt başkan ve yöneticileri olmak üzere, muhalefet partilerinin böyle bir tehditi görmezden gelmesini kınadığımı belirtmek istiyorum.
*****
Kader mahkumu mu dersiniz…
Yoksa başka bir şekilde mi değerlendirirsiniz bilemem. Ama AKP’nin 23 yıllık iktidarında suç çeşidinin, suç oranının arttığı ve hapishanelerin tıka basa dolu olduğu ortadadır. şu anda aramızda dolaşan binlerce insan tutuksuz yargılanmasına rağmen, hapishanelerin dolu olması iktidarın bir açmazıdır.
Ben adaletten bahsetmiyorum. Zaten mevcut iktidar döneminde yargı mensuplarının yönlendirildiğini, Yargı mensuplarının baskı altında olduğunu ve ülkemizde adaletin mumla arandığına inanıyorum. adalet adalet olsa iktidar aleyhine görüş beyan eden kişiler yargılanır, muhalefete sövenler serbestçe dolaşabilir miydi?
**
Birkaç rakam vereyim; Türkiye’de 295,328 kapasiteli 400 ceza ve tutuk evi bulunuyor. Buna rağmen insanların cezaevinde bir yatakta ikişer üçer olarak yattıklarını,yerlerde yatanlar olduğunu ya da nöbetleşe yattıklarını biliyor ve duyuyoruz. Bu durum ülkemizde suç oranının ve suçlu sayısının yüksekliğini gösterdiği gibi, mevcut cezaevlerinde koşulların çok yetersiz olduğunu da gösteriyor.
Mevcut cezaevlerinde sadece fiziki şartlar yetersiz değil, mahkum ve tutukluların topluma kazandırılması, en azından meslek sahibi olmaları da yeterince sağlanamıyor. Herhalde bu sorunu çözecek olan mahkum ve tutuklular değildir. Cezasını çekenlerin tekrar bir suç işleyip cezaevine dönmemeleri için gerekli sosyolojik ve psikolojik çalışmaların yapılması mevcut iktidarın sorumluluğundadır.
**
AKP iktidar 2024 yılında beş yeni cezaevi yapmak için ihale yaptı. Belki kapasite artışı ile fiziki şartları düzeltebilirler. Fiziki şartlar sadece bina değildir. Başta sağlık, yatacak yer, banyo ve hijyen, dolaşma alanı gibi imkanların da sağlanması gerekmektedir.
Bir adım da mahkum ve tutukluların topluma kazandırılması için atılmalıdır. bu konuda yapılanlar eksik olduğu için cezaevinden çıkanlar benzer suçlarla tekrar geri dönmekmektedirler. Bunun için mahkum ve tutuklulara gerçek manada psikolojik destek verilmeli, kurslar açılmalı ve eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Tabi dışarı çıkınca hayatlarını devam ettirebilmeleri için meslek edinmeleri için de çaba sarf edilmelidir.
**
AKP hükümeti, Adalet Bakanlığı bu konularda yeterli çalışma yapmadığı için tahliye olan mahkumlar, benzer veya başka suçlar işliyor ve tekrar cezaevine düşüyorlar. Burada sadece mahkumu suçlamak olmaz. Hükümetin de üzerine düşen bütün görevleri yerine getirmesi gerekir.
Sorumlular üzerine düşeni yapsınlar, sorumluluğu başkasına atmasinlar, kader mahkumu diyerek işin içinden sıyrılmasınlar.
**
Konuyu unuttum zannetmeyin, sonra bıraktım. Kadına, çocuğa,hayvana karşı şiddet uygulayanlar, katiller, tecavüzcüler, zehir tacirleri ve teröristler hariç olmak üzere af çıkarılması, sorunu bir nebze de olsa da çözecektir.