AKP iktidarının hukuk devleti adına hukuku ve kanunları 23 yıldır nasıl eğip bükdüğüne şahidiz. iktidar lehine olan yargı kararlarını yere göğe sığdıramazken, işine gelmeyen yargı kararlarına uymuyor ve eleştiriyor.
15 üyesinden 10’unu AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı AYM‘nin bazı kararları işlerine gelmeyince tahammül gösteremiyorlar. Zaten diğer yüksek yargı organlarını ve mahkemelerini hizaya getirmiş durumdalar.
**
Gezi olaylarının, gösterilerinin korkusunu halen yüreklerinde yaşıyorlar. Bir anda ülkeyi saran gösterirler sebebiyle, birisi neredeyse Türkiye’ye gelmeyecekti.
İşte bu yaşananlarla ilgili birkaç ismi haksız yere yargılattılar ve mahkum ettiler. Bunlardan biri 18 yıl hapis cezası verdikleri ve sonrasında milletvekili seçilen Can Atalay’dır. Siyasi görüşünü beğenirsiniz veya beğenmezsiniz bu ismin milletvekililiğini mahkum olduğu gerekçesiyle yok saydılar, kaldırdılar.
Bunun üzerine avukatları AYM’ye başvurdu. AYM Meclisin milletvekilliğini kaldırma kararının yok hükmünde olduğuna karar verdi. Ama bu kararı Meclis tatile girdikten sonra 5,5 ay gecikmeyle Resmi Gazete’de yayınladılar. Elbette bu zaman kazanmak ve önümüzdeki süreçte hukuku yine eğip bükmek amacı taşıyor.
**
İşin ilginç yanı cezayı veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi avukatların tekrar başvurusu üzerine ceza kararı ile ilgili bir şey yapılamayacağının, salıverme ve milletvekilliği ile ilgili muhatabın TBMM olduğuna karar verdi.
Zaten bütün muhalefet partileri AYM kararından sonra TBMM‘nin 16 Ağustos‘ta olağanüstü toplanması ve Can Atalay hakkındaki milletvekilliğinin düşürülme kararı ile ilgili yeni karar verilerek, milletvekilliğinin devamı için ortak bir çağrı yaptı.
Çağrıya AKP’li meclis başkanı biraz mahcubiyetten biraz da mecburiyetten olumlu cevap verdi. MHP ilgili toplantıya katılmayacağını açıklarken, gecikmeli de olsa AKP’nin katılacağı duyuruldu.
Şimdi Meclis 16 Ağustos‘ta olağanüstü toplanarak, Can Atalay’ın milletvekilliğinin devam ettiğine dair karar verecek. Halbuki ülkenin en üst yargı organı olan AYM’nin ilk karar için yok hükmündedir demesi, bir hukuk devletinde karşılık bulur ve yaratılan suni sorun hemen ortadan kaldırılırdı.
Umarım ki Can Atalay ve aynı durumda olan insanlar bir gün özgürlüklerine ve haklarına kavuşur, adalet herkes için işler
**
Burada başka bir sorun şu; AYM İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önceden verdiği mahkumiyet kararı için hak ihlali kararı vermiş, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin AYM kararına uymaması ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıdır. Arkasından AYM ikinci defa hak ihlali kararı verince, yargıtay 3. Ceza Dairesi bu kararın yok hükmünde olduğu kararı verdi. Ve yüksek yargı organları ve siyaset arasında bazı çekişmeler yaşandı.
Biraz karışık mı geldi? Daha açık yazayım. AKP ile yancıları MHP yeni Anayasa ile AYM’yi kaldırmak istiyorlar. AYM’nin Yüce Divan yetkisini Yargıtay’a vermek düşüncesindeler.
Bütün yaşanan hukuksuz işlemlerin, kanunları eğip bükmenin esas nedeni budur. Amaçları tek adamın emrinde olan bir yargı sistemini anayasal hale getirmek istemeleri.
**
Yukarıda atlar tepişir …