İki ay öncesine kadar Suriye Devlet Başkanı Esat’la görüşmenin yollarını arayan AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden fikir değiştirdi. Dış politika da zikzaklar çizen Erdoğan son gelişmeler üzerine konuştu; muhaliflerin hedefi Şam, temennimiz hareketlerini kazasız belasız yürütmelerdir.
**
Bu bağlamda kullandığı temennimiz dileğiyle dikkatinizi çekerim. Temennimiz derken bu iş için SMO’yu eğittiğini, silahlandırdığını, maaşlarını ödediğini anlayabiliyoruz. Radikal İslamcı, kimilerine göre Cihatçı örgütlerle görüştüğünü, onlarla bir bağ kurduğunu değerlendirebiliyoruz.
Bir ülkenin partili cumhurbaşkanı, diğer bir ülkenin devlet başkanını ve rejimi yıkılırken temennimiz kelimesini niçin ve hangi amaçla kullanabilir? Bir başka ülkenin devlet başkanı partili cumhurbaşkanı Erdoğan ve halkına dayattığı totaliter rejim için benzer temenni de bulunsa, sayın Erdoğan ve adamları nasıl bir tepki verir?
**
Daha önce de ifade ettiğim üzere, Suriye’deki iç savaş ve göçün başlaması ile birlikte, oradaki terör örgütleri Türkiye’ye geldi, hatta ülkeye alındı. Radikal terör örgütlerine, başta İŞİD’e imkan sunan AKP iktidarı sonradan bunların ÖSO ve akabinde SMO olarak yapılanmasını sağladı. Tam bu noktada MİT tırlarI olayını hatırlatmakta bir kez daha fayda var.
Şimdi HTŞ ile hareket eden bu yapılanma, boşuna Türk bayrağı ve Erdoğan’ın resimleri önünde içtima yapmıyor. Aslında verilen bu görüntü her şeyi gözler önüne seriyor.
HTŞ’ye gelirsek ; İŞİD’in bir bölümü önce El-Nusra adı altında yeni bir yapılanmaya gitti. Sonrasında çeşitli ülkelerden ihraç edilen radikal İslamcı teröristlerle birlikte, bu yapının adı HTŞ oldu. İşte bu HTŞ silahlandırıldı, motorize hale getirildi ve şimdi pek bir direnişle karşılaşmadan Şam’a doğru ilerledi. Ve sonunda Şam’a girdi. HTŞ’yİ ABD’li CNN televizyonu özgürlük savaşçıları gibi sundu, bu durum arkalarında ABD’nin olduğunun bir göstergesidir.
Zaman zaman çatışmalar olsa da; aslında bu bir savaş değildi. Hedef radikal İslamcı teröristlerin yönetimde olduğu, Afganistan tipi bir rejim kurmaktır. Ve bu yönetimi Türkiye ile sınır komşusu yaparak, ülkemizin içerisinde uyuyan teröristleri harekete geçirerek, ülkemizde tam bir kaos ortamı yaratmaktır.
Son olarak; Erdoğan ABD ve İsrail’in oyuna gelmedi! BOP eşbaşkanı olarak emperyalistlerin çıkarları için hareket etti, etmeye devam edecek. Niçin?
Seçimleri kaybetmemek için!
Yazımı yazarken olanlar oldu. Emperyalist ABD ve İsrail’in desteklediği radikal İslamcı teröristler, Erdoğan ve Arap ülkelerinin de boyun eğmesiyle Şam’a girdi ve Esat rejimi sona erdi. Esat’ın neredeyse bir tüfek patlamadan ülkeyi bu teröristlere teslim etmesi de sorgulanmalıdır. Yalnız kalan Esat’ın insanlarının ölmemesi için başka çaresi kalmamış gibi görünüyor. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna karşılığında buna ses çıkarmadı, İran’ın ise kendi ülkesinin güvenliği için benzer şekilde davrandığı açıktır.
Yukarıda belirttiğim üzere, kimse demokratik bir Suriye beklemesin. Öncelikle İsrail’in güvenliği sağlanacak. İkinci devlet olarak da Büyük Kürdistan kurulacak. Erdoğan’ın iktidarda kalmak için bütün bunlara rıza göstermesi ile birlikte, Türkiye’yi gelecekte daha büyük tehlikeler beklemektedir.